YENİÇAĞ / ÖZEL – Fatih Erboz
Türkiye ile Suriye arasında son günlerde diplomasi trafiğinin artması tüm dünya ülkelerinin dikkatini çekti. Türkiye ile Suriye’nin öncelikle belli konular saptayıp, o konular üzerinden ilişkileri yumuşatma çalışmalarını sürdürmeleri gerektiğini ifade eden Genelkurmay eski İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, “Türkiye- Suriye ilişkilerinin yumuşaması bölge açısından da çok faydalı. Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin yumuşaması için çok iyi bir yol haritasının belirlenmesi önem taşıyor. Bu yol haritasının belirlenmesinden sonra liderlerin bir araya gelip görüşmeleri sağlıklı olacaktır. İki ülke arasında yaşananlardan dolayı biriken sorunlar fazla olduğundan görüşmeler iki devletin öncelikli konuları üzerinden ve çare bulunması zor olmayan konulardan başlanmalı. Örneğin iki devletin de sınır güvenliği ve terörle mücadele konularında beklentileri biliniyor. Buradan başlanarak bir görüşme zemini oluşturulursa, anlaşmaya varılacak konular üzerinden diğer konulara geçmek daha sağlıklı olur. Örneğin Suriye’de anayasa yapımı gibi bir konudan başlanırsa görüşmelere istenilen seviyeye ilerlemeyebilir. Anayasa konusu geniş kapsamlı bir konu. Öncelikle çözümü sağlanabilecek konulardan başlayarak diğer konulara gitmek daha sağlıklı olacaktır. Türkiye karmaşık bölgesel ilişkiler ve sorunlar içinde küresel aktörleri de düşünerek kendisine yeni manevra alanları açarak sorunları çözebilir. Suriye ile ilişkileri düzeltirken bu yeni manevra alanlarına çözüm bulmak için ihtiyaç duyuluyor görüldüğü kadarıyla.” dedi.
Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin yumuşamasının iki devlet açısından önemli olduğunu kaydeden Pekin, şunları söyledi: “İki ülkenin görüşmeleri çok önemli. Bu nedenle iki devletin liderlerinin bir aya gelmesinden önce yapılacak çalışmanın önemi de çok büyük. Sorunlar konusunda taraflar çok iyi çalışmalı. Türkiye’nin sorunların çözümü konusunda çalışma içinde olduğunu görüyorum. Türkiye’nin önceliği elbette hudut güvenliği ve oradaki PYD-PKK devletçiğinin kurulmasının önlenmesi. Bu noktada ABD de işin içine giriyor ama hudut güvenliği ve terör konularında yapılacak müzakereler başlangıç açısından sonuç verebilecek düzeyde ilerleyebilir. Suriye, Türkiye’nin desteklediği kamuoyu tarafından bilinen Suriye Milli Ordusu konusunda memnun değil. Bu yapının ülke içinde olmasını istemediğini söylüyor. Türkiye ise bölgede bir bölücü Kürt devletçiği yapılanmasının oluşmasını istemiyor. Burada neler yapılabilir bunlar konuşulur. Daha öncede istihbarat birimleri arasında bu konular ele alındı bildiğimiz kadarıyla. İki devlet de hudut güvenliği konusunda çalışmalara başlayarak mesafe alabilir, sonuçta Türkiye’nin olduğu kadar Suriye’nin de hudut güvenliği önemli. Türkiye ile Suriye 910 kilometrelik alanda bir çalışma yapabilir. Türkiye ile Rusya’nın yaptığı benzer bir çalışmanın zemininin Türkiye Suriye arasında hazırlanması önem taşıyor. Suriye Milli Ordusu konusunda Türkiye bir karar vermeli. Bu kararı uygularken bütün boyutları ele alınmalı. Oradakiler başka yere aktarılırken, oradakilere çözüm bulunurken Türkiye elbette her yönüyle konu yaklaşacaktır çözüm noktasında.”
HUDUT GÜVENLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ
Suriye ile Türkiye’nin terör konusunda da çalışma yapabileceğini kaydeden Pekin, “Suriye İdlip bölgesinde bulunanlardan rahatsız. Rusya zaten Türkiye’ye sürekli buranın temizlenmesi konusunu hatırlatıyor. Türkiye burayı temizlemek için harekete geçtiğinde buradakilerin batıya gitme durumu batılı ülkeleri korkutuyor. Bu nedenle burada bir açmaz oluşuyor. Öte yandan eğer oraya yönelik bir operasyon yapılırsa bu sefer orada bulunanların yaratacağı ortam nedeniyle oluşacak çatışmalar Türkiye’ye bir kez daha göçü zorlayabilir. Burada bir başka sorun da bu. Suriye Milli Ordusu’nun bölgede etkinliği Suriye’nin ticaret yolları açısından önemli. Suriye bu etkinliğin ticaret yollarına, ulaşım yollarına zarar verdiğini belirtiyor. Irak sınırından başlayıp Aynel Arap, Halep’in kuzeyinden geçen yolun bir kolu Şam’a, diğer kolu Akdeniz sahillerine gidiyor. Suriye bu yolun güvenli bir şekilde işlemesini istiyor. Öte yandan Türkiye’nin oluşturacağı terörle mücadele kuşağı kapsamında Irak’ta belirli bir aşama kaydedilirse Irak’tan Suriye’ye geçişler durur. Suriye‘nin sınır güvenliği için de önemli. Dolayasıyla bu konulardan başlanabilir görüşmelere. Türkiye bütün devletlerle sorunun çözümü için görüşürken kendi milli çıkarları doğrultusunda çareler üretmek zorunda. Bunu yapabilir. Bu konuda hassas olunması önem kazanıyor” diye konuştu.
TÜRKİYE ÇARELER ÜRETMELİ
Türkiye’nin yıllar içinde arada olan büyük sorunlar oluşmasından dolayı, terör ve hudut güvenliği ile görüşmelere başlamasının önem taşıdığını da anlatan Pekin, sözlerini şöyle sürdürdü. “Cenevre görüşmelerindeki anayasa yazımı, Suriye’deki seçimlerin yapılması gibi konular yerine bu konulardan başlanırsa mesafe alınır. Öte yandan ABD Suriye ile görüşmelere sıcak bakmıyoruz mesajı verse bile görüşmeler noktasında yola devam edilmeli. Türkiye büyük tabloda çareler üretebilmeli. Türkiye için sınır güvenliği önemli. Burada bir çözüm bulunur. Suriye ile çalışma yapılır, Suriye’nin bu konudaki sorunları dinlenir bir noktaya varılır, ortak çalışma yapılır. Bunun sonucunda bir noktaya gelinir. Bu konulardaki çalışmaların ardından sığınmacılar meselesine geçilir. Türkiye’deki sığınmacılar için görüşme başlıkları belirlenir, yapılacaklar ele alınır. Birden anayasadan başlamak gerçekçi olmaz. Türkiye çareler üretmek durumunda.”
ÖZGÜR VE ÖZGÜL DIŞ POLİTİKA ALANI OLUŞTURULMALI
Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün bölge açısından büyük önem taşıdığını Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerine anlatması gerektiğini vurgulayan Pekin, “Bu konu çok önemli. İran’a da bu konu anlatılmalı. ABD açıkça bir bölücü devletçik istediğini gizlemiyor. Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğü bütün bölge ülkelerini rahatlatır. İran rahatlar, zaten birçok sorunu var. Diğer yandan Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri bu ülkelerin bütünlüğü olduğu takdirde petrol üretimini arttırabilir. Bunlar anlatılmalı. Körfez ülkeleri, İran, Rusya, ABD, Suudi Arabistan, Fransa ile görüşmeler yapılmalı. Kimin ne dediğine bakılmadan bir politika oluşturulmalı, bu devletlerin beklentileri de iyi analiz edilmeli. Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede Orta Afrika’dan Kafkaslara, Doğu Akdeniz’e kadar geniş bir alanda önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeleri de dikkate alarak, küresel aktörlerin ve yine bölgesel aktörlerin konumlarını analiz ederek bir çare üretmeli. Yeni manevra alanları üretirken bu noktalar çok önemli. Türkiye dünyada belli uluslararası oluşumların üyesi olabilir ama bu kendi politikasını izlememeli anlamına gelmemeli. Sonuçta kendi özgür ve özgül dış politika alanını oluşturmalı” diye konuştu.
YOL HARİTASINA İKİ TARAFTA İYİ ÇALIŞMALI
Suriye ile ilişkileri yumuşatma çalışmaları kapsamında Türkiye’nin geniş bir coğrafyada farklı işbirlikleri oluşturabileceğinin de anlaşıldığını belirten Pekin, “Mısır 1998 yılında terörist başı Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasında arabulucu konumuna gelmişti. Benzer bir durum olabilir mi, neden olmasın. Mısır ile Türkiye Doğu Akdeniz’den Süveyş kanalına birçok bölgede ortak iş yapabilir. Bu bir fırsattır. Mısır da bu noktada iki ülkenin ortak bir zeminde buluşmasında rol oynayabilir. Bu başka alanlarda da Türkiye’ye kazanım getirir. Türkiye dış politikasını özgür bir alana taşıyabilmeli. Elbette Suriye’de sadece Türkiye ve Suriye yok aynı zamanda ABD, Rusya, İran da var. Ancak bu ülkelerin bölgedeki pozisyonlarını da dikkate alarak Suriye’deki sorunlar için çare üretmeli Türkiye. Çözümler bularak bu sorunlar kilidini açmalı, milli çıkarlarımız açısından bu önemli. Sınır güvenliğimiz ve bir terör devletçiğinin varlığını engellemek Türkiye’nin şu anda en önemli konuları bölgesel açıdan. Tüm bunlar nedeniyle çok iyi bir yol haritası için hem Suriye tarafının, hem de Türkiye’nin çok iyi bir çalışma yapması gerekiyor. Bu çalışma sonunda liderler bir araya gelmeli” ifadelerini kullandı.