Celal Şengör ile Suat Kılıç arasında ‘dini’ gerilim

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç Halk TV’de Kürşat Oğuzun sunduğu ROTA programına katıldı.

Burada gündeme dair çeşitli açıklamalar yapan Suat Kılıç’a Celal Şengör’le yaşadığı tatsızlık sorulunca Kılıç yaşadığı hadiseyi şöyle anlattı:

“AHMAKÇA BİR TARTIŞMA”

“Haliç Kongre Merkezi’nde bir programda, oturumlardan birine ben de davetliydim. Yeniden Refah Partisi Siyasi İşler Başkanı olarak, CHP Genel Sekreteri, İYİ Parti Genel Sekreteri ile bir oturumda, Necati Özkan’ın moderatörlüğünde konuşacaktık.

Öncesinde bekleme odasında beklerken içeriye Fatih Altaylı ve Celal Şengör gelip oturdular.

Fatih Bey’le muhabbete tutuştuk, muhabbet beşeri ve ilahi sistemler konusuna geldi ve konu buraya gelince Celal Şengör oturduğu yerden “Haşa, Allah yok” dedi. “Siz neyi tartışıyorsunuz, olmayan bir şeye göre ahmakça bir tartışmanın içine giriyorsunuz. Bakıyorum, okumuş yazmış insanlar olmayan bir şeye varmış gibi inanıyorlar.”

Ben Şengör’e itiraz ettim: “Ben burada inanmış bir insan olarak bulunuyorum ve bu sözlerini doğrudan bana yönelik, inancıma yönelik, rabbime yönelik bir saldırı olarak görüyorum. Sözlerinizi lütfen kesin ve özür dileyin.”

“AYDIN KAYMASI DİYORUZ”

İnatla ve ısrarla sözlerine devam etti. Ben de ayağa kalkıp yanına kadar gittim, inançsızlığından rahatsız olmadığımı, kendisine yakışan formda aslında inançsızlık ve imansızlık olduğunu ama benim inancıma saygı duymanın da kendisi için bir görev ve ödev olduğunu hatırlattım.

Medya tartaklama şeklinde yansıdı ama ben bundan kendimi tenzih ederim, öfke yönetimini bilen bir siyasetçiyim. Fatih Bey sağ olsun, araya girip yatıştırıcı bir şekilde, “Büyütecek yönde yaklaşım içinde olmayın” diyerek ikimizi de uyardı. Altaylı, profesöre dönerek: “Sayın Bakan, sizin inançsızlığınıza saygı duyarken, siz niye onun inancına saygısızlık ediyorsunuz?” şeklinde. Konu böylece tatlıya bağlandı. Deyim yerindeyse acı bir hadise. Maalesef buna “aydın kayması” diyoruz, aydın yabancılaşması.

Bu devletin kendi müesseselerinde okuttuğu bir insanın kendi toplumuna ve toplumun ruh köküne, inancına bu kadar yabancılaşması, inançsız olabilir ama inançsız insanlara karşı bu kadar ahlaksızca yabancılaşması ve kopması gerçekten dramatik bir durumdu. Ondan dolayı çok üzgünüm, keşke böyle bir şey yaşanmasaydı.”

Related Posts

İspanyol denizci İsrail’i mahkemeye verdi: Savaş suçu

İspanyol gemi makineleri teknisyeni Sergio Toribio, İsrail’in uluslararası sularda Gazze’ye giden insanı yardım gemisi Madleen’e düzenlediği baskın nedeniyle İspanya Ulusal Mahkmesine “savaş suçu” şikayetinde bulundu.

Avrupa ülkesinden yarım milyon kişiye çalışma vizesi

Düşen doğum oranları ve artan ölüm sayılarının yarattığı demografik baskıya dikkat çekem yetkililer Avrupa ülkesinde 500 bin kişiye iş vizesi verileceğini duyurdu.

Çin, Tayvan BM üyeliğine karşı çıktı: ‘Topraklarımızın ayrılmaz bir parçası’

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Tayvan’ın Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlara katılım hakkı olmadığını öne sürdü. Ning, Tayvan’ın bunun için “hiçbir dayanağı, gerekçesi ya da hakkı” bulunmadığını kaydetti.

Fatih Erbakan’dan ‘erken seçim’ çağrısı!

Partisinin İl başkanları toplantısı öncesi yaptığı açıklamada ‘erken seçim’ çağrısı yapan YRP lideri Fatih Erbakan, “Bu saatten sonra sizin yapacağınız en iyi iş, 2026 ilkbaharında seçim sandığını milletin önüne getirmektir. Yüzde 29’la orada oturamazsınız. Daha fazla milleti oyalamayın, bir an evvel bu seçim sandığını getirin” dedi.

Netanyahu’nun oğlu Avner korktuğu için adını değiştirmiş

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun diğer oğlu Yair’in hak sahibi olmayan kişilere diplomatik pasaport verilmesiyle ilgili devam eden bir soruşturma kapsamında İsrail polis teşkilatının yolsuzluk suçlarıyla mücadele birimi “Lahav 433” tarafından ifadeye çağırıldığı bildirildi.

Amerika’yı sallayan Müslüman sosyalist Mamdani Trump’ın boy hedefi oldu

Hint asıllı Müslüman siyasetçi Mamdani’nin Demokratların New York Belediye Başkanı adayı olması ABD siyasetini sarstı. Başkan Trump’ın “sınırdışı” etmekle tehdit ettiği Mamdani, Demokratları da böldü.