‘Kahramanlar yoktur’

“`html

Bir Antikahramanın Hikâyesi: Kornel Filipowicz’in Eseri

Kriz anlarının ve zorlu koşulların, insanların hayatta kalma içgüdüsünü nasıl harekete geçirdiği üzerine düşündüğümüzde, bazen insanlar alışkın olmadıkları, daha önce düşünmedikleri eylemlere yönelir. Bunun yanı sıra, bazı kimseler kahramanlık kavramını öne çıkarırken, eyleme geçme noktasında isteklerini yitirebiliyorlar.

Hayatta kalma arzusu, her idealin, her kavramın ardında yatan gerçekleri ön plana çıkarıyor; insanlar, yaşam sevinçlerini yeniden kazanabilmek için basit unsurları bir kenara itebiliyor. Bu durum, bir yandan cephenin arkasında duranları değersizleştirirken, diğer yandan bireyleri yalnızca kendilerine odaklanmaya itebiliyor.

Bir Antikahramanın Hatıra Defteri
Bir Antikahramanın Hatıra Defteri, Kornel Filipowicz, Çeviren: Neşe Taluy Yüce, 80 s., Can Yayınları, 2024

Polonya’nın önde gelen yazarlarından Kornel Filipowicz, Bir Antikahramanın Hatıra Defteri adlı eserinde, kahramanlık ve ahlak anlayışını sorgulayan bir yolculuğa çıkıyor. Romanın ana karakteri, savaşın getirdiği zorluklarla başa çıkarken hayatta kalmanın tüm ahlaki değerlerin önünde olduğunu kabul ediyor. İkinci Dünya Savaşı’nın kıyamet ortamında, hayatta kalma mücadelesi kurgunun merkezine yerleşiyor.

Savaşın Anlamı ve Sürekliliği

Filipowicz, geçmişte bir asker olan anlatıcısını, savaşla yüzleşirken duyduğu anlam karmaşası ile birlikte bizlere tanıtıyor. Hikâyenin kahramanı, savaşın ilk günlerinde Polonya’nın geçirdiği işgal sırasında, hem Alman hem de Polonyalı askerlerin otoritelerine karşı duyduğu kayıtsızlıkla karşılaşıyor. Gözü önünde cereyan eden olayların absürtlüğünü sorgularken, günlük yaşamın olağan akışının nasıl sürdüğüne de dikkat çekiyor. “Ordular entelektüel seviyede savaşırken, bu karmaşanın içinde hayatta kalmanın anlamı nedir?” diye düşünmeye başlıyor.

Herkesin savaş stratejisti kesildiği bir ortamda, Polonya’da kurulan Nazi işgaliyle birlikte “Genel Hükümet”in varlığı, savaşın gidişatına dair görüşlerin hızla çöpe atılmasına yol açıyor. İnsanların samimiyetsizliğinin farkında olan anlatıcı, bu durum karşısında kendi gereksinimlerini sorgulamak zorunda kalıyor.

İçsel çelişkiler içinde sıkışan hikâye, anlatıcının “Kişisel güvenliğimi sağlamak için neler yapmalıyım?” diye kendisine sorduğu sorular etrafında şekilleniyor. Sonuçta paranın, ordunun ve bir zamanlar kıymetli sayılan insanların durumları giderek kötüleşirken, savaşın gerçek yükü daha da belirgin hale geliyor.

İdealler ve Gerçekler

Anlatıcı, toplumdaki heroik söylemlere ve ideallere karşı kayıtsız duruyor. Karakterimizin duygusal durumu, savaşın yarattığı boşluk ve çaresizlik içinde derinleşiyor. Örneğin, “Savaşın en sonunda beni yendi; ben artık kaybedenin tarafındayım.” diyerek savaşın getirdiği kayıpları içselleştiriyor.

Hayatta kalmanın yanında, insanlığın acımasız yüzü ile baş etme çabası içinde olan anlatıcı, kendisini çeşitli kahramanlık hikâyelerinde görmek istemediğini belirtiyor. “Kahramanlık neye yarar ki, ben sadece iyi bir yaşam sürmek istiyorum.” diyor. Bu ruh hali, onun kahramanlık kavramını sorgulamasının en önemli nedenlerinden biri oluyor.

Bir Antikahramanın Portresi

Filipowicz’in karakteri, yaşadığı dönem ve toplumsal dönüşüm karşısında duruşunu net bir şekilde ifade ediyor. O, ne savaşın kazananı, ne de kaybedeni olmak istemiyor; sadece varoluş mücadelesi veriyor. “Ben ideallerin üstündeyim,” diyerek, bireyselliğini kahramanlık hikâyelerinin ötesinde konumlandırıyor.

Sonuç olarak, Filipowicz’in eseri, kahramanlık ve insanlık hallerine dair derin ve sorgulayıcı bir bakış sunmakta. “Savaş ve işgal koşullarında bir antikahraman mı yoksa sıradan bir insan mı?” sorusunu gündeme getirirken, tarih, yaşam ve birey üzerine düşünmemiz için yoğun bir zemin hazırlıyor.

“`

Related Posts

Google duyurdu: Sezen Aksu’dan yapay zekâlı klip

Google duyurdu: Sezen Aksu’dan yapay zekâlı klip

YKS eğitim bilgisi güncelleme ne zaman yapılacak? YKS eğitim bilgisi seçme/onaylama nasıl yapılır? ÖSYM duyurdu!

YKS eğitim bilgileri güncelleme ekranı adaylar tarafından kontrol ediliyor. 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde üç oturumda gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonrası adayların eğitim bilgileri için ÖSYM’den duyuru geldi. YKS sınavına bu yıl da milyonlarca aday katılım sağladı. ÖSYM adaylara YKS eğitim bilgileri güncelleme tarihi hakkında yeni bir duyuru yayınladı. Adayların değerlendirme ve yerleştirme işlemlerinde kullanılmasını istedikleri eğitim bilgilerini kontrol etmeleri ve bu eğitim bilgilerini seçerek belirli tarihlere kadar onaylamaları gerekiyor. Peki YKS eğitim bilgisi güncelleme ne zaman yapılacak? YKS 2025 eğitim bilgisi seçme/onaylama nasıl yapılır? İşte ayrıntılar…

SON DEPREMLER: 23 Haziran Kandilli Rasathanesi son dakika deprem haberleri

Son dakika deprem haberleri yakından takip ediliyor. Son depremler, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Malatya ve çevresinde günün ilk saatleri itibariyle sarsıntı hisseden pek çok kişi tarafından sorgulanıyor. Yurdun birçok noktasında meydana gelen son depremler, internet üzerinden araştırılmaya devam ediliyor. Konu ile ilgili son gelişme de Kahramanmaraş bölgesinden geldi. Peki, deprem mi oldu, nerede oldu? İşte AFAD ve Kandilli Rasathanesi tarafından yapılan açıklamalara göre son depremler listesi..

ALES ne zaman yapılacak? ALES/2 sınav ve sonuç açıklama tarihi bilgisi

ALES sınav tarihi 2025, ÖSYM takvimi ile belli oldu. Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan ALES/2 sınav tarihi yaklaşırken, adaylar da ALES hangi tarihte? sorusuna yanıt arıyor. 2025 Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (2025-ALES/2) başvuruları sona erdi. Şimdi ise ALES/2 sınav tarihi araştırmaları hız kazandı. Adaylar sınav yerlerini ÖSYM AİS ekranı üzerinden T.C kimlik numarası ve şifresi ile alacaklar. Sınavda sayısal ve sözel testler uygulanacak. ALES/2 sınavı ne zaman? İşte ALES 2 sınav tarihi bilgisi

Kısadan Anlat Kısa Film yarışmasında ödüller sahiplerini buldu

Kısadan Anlat Kısa Film yarışmasında ödüller sahiplerini buldu

Uzmanlar LGS sorularını değerlendirdi… ‘Geçmiş yıllara göre zor bir sınav’

 Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından  uygulanan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav 15 Haziran Pazar günü iki oturumda yapıldı. İyi bir lisede eğitim almak isteyen ve sınavda ter döken adayların sınav sorunda yorumları farklılık gösteriyordu. Kimi soruları zor kimi kolay bulduğunu söyledi. Bazıları uzun paragraflardan şikayet ederken bazıları sınavının kolay geçtiğini ve iyi bir puan almayı umduğunu anlattı. Eğitim uzmanları ise testleri ders ders  değerlendirdi. Türkçe “LGS tarihinin en zor testi” olarak nitelendirildi. Uzmanların yorumlarına göre adayları matematik, İngilizce ve din kültürü ve ahlak bilgisi soruları da zorladı. Diğer yandan bu seneki LGS sınavı “kazanımları tam, çeldiricisi kuvvetli, geçmiş yıllara göre de zor bir sınav” olarak yorumlandı.