Geçtiğimiz hafta Milliyet Gazetesi öncülüğünde İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen “Mesleki Eğitim Zirvesi”nde çok önemli konular gündeme getirildi. Uzmanlar ve katılımcılar, önce “Nasıl Bir Mesleki Eğitim” sorusuna yanıt aradılar. Toplantıya katılan gençler de uzmanlara sıkıntılarını anlatıp, çeşitli sorular yönelttiler.
★★★
Bu tür organizasyonlar, konuyla ilgili her kesimi dinlemek açısından oldukça kıymetli. Bazı katılımcıların farklı ve özel önerileri böyle buluşmalarda dikkat çekiyor. Mesela benim dikkatimi, Batı Anadolu Sağlık ve Eğitim Kurumları (BASEK) Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Özer Gürbüz’ün fikirleri çekti. 40 yıldır sağlık ve eğitim kurumları işleten Gürbüz, artık bu dünyanın her taşını, her noktasını ve her problemini ezberlemiş durumda. Tabii aynı şekilde sorunların çözümlerine de çok yakın. O gün karşımıza eğitimle ilgili 3 ilginç öneriyle çıktı.
★★★
Birincisi; üniversite sınavlarının kaldırılmasıydı. Meslek eğitiminin üniversitede değil, 12-18 yaş aralığında verilmesini talep etti. İkincisi; meslek eğitiminin kesintisiz ve eksiksiz olması görüşünü savundu. Üniversite sınavının meslek liselerinin önündeki en büyük engel olduğunu iddia etti. Çözüm olarak da, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde liseden sonra mesleki eğitim enstitüleri kurulması fikrini iletti. Üçüncüsü; devletin ve sanayinin mesleki eğitimi tam destekleyen bir sistem önerisiydi. Böylece, üniversite öğrencileri “Hem Çalış, Hem Oku” yöntemiyle üretime doğrudan katılma fırsatı yakalayabilirdi.
★★★
Ne yalan söyleyeyim, her üç öneri de benim aklıma çok yattı.Hele ki, “Hem Çalış, Hem Oku” sisteminde, öğrenciler için minik bir kazanç da yaratılırsa, sanırım olay çok daha cazip hale gelir. Meslek liselerine karşı soğuk duran aileler de, belki bu uygulamayla çocuklarını buralara daha fazla yönlendirmeye başlarlar. Memleketteki ara eleman sıkıntısının en üst düzeyde olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu problem, ancak meslek liselerinin cazibesinin artırılmasıyla giderilebilir. Zirvede sunulan bilgilere göre, şu anda meslek liselerine başvuru oranları çok düşük. Seviye yüzde 35’lere inmiş durumda. Demek ki mevcut sistemimizde eksiklikler var ve iyi çalışmıyor.
★★★
Bakanlık yetkilileri, sadece bu tür organizasyonlarda ortaya atılan fikirleri bile not etseler ve bazılarını uygulamaya alsalar, eminim ki sorunlar kısa sürede çözüme kavuşabilir. Bu toplantılar, her kesimin sesinin duyulması ve yeni fikirlerin seslendirilmesi için yapılıyor zaten.. Milliyet’in eğitim zirvelerini farklı kentlerde de sürdürmeye kararlı olduğunu gördüm. Buna çok sevindim, çünkü büyük bir boşluğu doldurmaya çalışıyor.
